Pek çok kültür ve dinde yer alan ve ilk defa Antik Mısır’da uygulandığı düşünülen sünnet uygulamasının cinsel sağlıktaki yerinden geçtiğimiz günlerde bahsetmiştik. Şimdi ise sünnetin orijini ve hangi dinlerde olduğundan çok günümüz bilgileri ışığında bu operasyonun zorunluluğundan laf edeceğiz.

Yakın zamanda netice veren bir araştırmada 800 binin üzerinde sünnetli erkek, 22 senenin üzerinde bir vakitte incelendi. Katılımcıların sağlık bilgilerine bakıldığında sünnetin, AIDS’e neden olan HIV virüsünün bulaşma ihtimalini eksiltmediği tespit edildi. Bunun yanında genel olarak cinsel yolla bulaşan enfeksiyonların sünnetli şahıslara daha kolay bulaştığı ortaya çıktı.

Enfeksiyonlara karşı gözetmeyi azaltıyor

Danimarka’da yenidoğan ya da çocukluk yarıyılında sünnet olmuş 810 bin 719 erkeğin araştırıldığı bir araştırma, sünnetin verim yerine hasara neden olduğunu ortaya koydu. 22 seneden fazla zamanda cinsel sağlık bilgileri bir araya gelen katılımcıların %0,42’si, rehabilitasyon emelli olmayan biçimde sünnet oldu. %1,05’i ise HIV ve değişik cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar sebebiyle tıbbi destek aldı. Sünnet olmamış erkeklerle karşılaştırıldığında, sünnetli erkeklerin bu enfeksiyonlardan daha fazla korunuyor olmadığı ortaya çıktı. 

Sanılanın aksine, sünnetli erkeklerin cinsel yolla bulaşan hastalıklara %53 daha sarih olduğu görüldü. 1977-2013 seneleri arasında doğan erkekler üzerinde yürütülmüş bu araştırma, sünnetli erkeklerde özellikle genital siğil ve frenginin daha yaygın olduğu ortaya çıktı. Sünnet uygulamak için gösterilen nedenler hep iki başlık altında bir araya gelmişti: Cinsel yolla bulaşan hastalıklara karşı gözetiyor olması ve erken boşalma gibi gidişatları önleyerek cinsel hayata pozitif tesir sağlaması. Daha evvel sünnetin erken boşalmayı önlemediği, hatta aksine artırdığı ortaya çıkmıştı. Bu araştırmayla da tendeki rastgele bir meseleyi rehabilitasyon etmek için değil de mesele olmadan uygulanan sünnetin erkekleri hastalıklara karşı daha korunmasız kıldığı belirli oldu.