0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, haftalık basın buluşmasında gündeme ait değerlendirmelerde bulundu. Konuşmasına Afyonkarahisar’daki servis kazasında hayatını kaybeden talebelerin yakınlarına başsağlığı dileyerek başlayan Karamollaoğlu, Suriye’de de iki polisin şehit olduğunu andırdırarak, “Biz teröre karşı ciddi bir gayret verip, artık terör bitti denilen bir yarıyılda haftalık şehit haberi hiç kesilmiyor. Şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum.” dedi.

“MİNİMUM FİYAT GÜNDEN GÜNE ERİYOR”

Minimum fiyatla çalışan vatandaşlarının kazancının günden güne eridiğine vurgu yapan Karamollaoğlu iktidarı tenkit etti. Karamollaoğlu, “Siz 19 sene iktidarda kalacaksınız bu mevzuda bir santim ileri gitmeyeceksiniz. Minimum fiyat 19 sene evvel şu kadardı şimdi bu kadardı gözünüze dizinize dursun demekle bu iş çözülmüyor, minimum fiyat çoğalıyor ama domates, ekmek vs. ne kadar arkasıydı bunu hiç düşünmüyorsunuz.  Biz Saadet Partisi olarak her sene minimum fiyatın hakikat mantıkta en az yüzde 5-7-10 çoğaldırılması gerektiğine inanıyoruz.  minimum fiyatlının senenin başından bu yana kaybı takribî 67 dolar.  Kayıp yüzde 17’nin üzerinde. Kazanç çoğalmıyor, gider aralıksız çoğalıyor; bunun yanında yalnızca döviz kurundaki yükselişten dolayı bir çalışan yüzde17 daha az kazanıyor; bunun en sade anlatımı budur! ‘Amerika’nın, Avrupa’nın halini görüyorsunuz değil mi?’ diye soranlar, ‘falanca ülkede vaziyet şöyle’ diye vatandaşımızı korkutmaya çalışanlar, minimum fiyatlının kazanç kaybı için ne düşünüyorlar merak ediyorum…” ifadelerini kullandı.

“HER YENİ GÜNE YENİ ZAMLARLA UYANIYORUZ”

Özellikle son senelerde her gün yeni zamlarla karşı karşıya kalındığını aktaran Karamollaoğlu, şu ifadeleri kullandı:

“Son iki senenin doruğunda olan yiyecek enflasyonuna baktığımızda senelik bazda TÜİK Ağustos ayı bilgilerine göre zam gören bazı mahsuller şöyle: Salatalık yüzde 128, tavuk eti yüzde 63,9, ayçiçek yağı yüzde 60,9, margarin yüzde 53,8, armut yüzde 51,8, domates yüzde 49,6, yumurta yüzde 49,3, kuru soğan yüzde 36,9. İşin enerji tarafına baktığımızda ise tablo daha da korkunç bir hale geliyor. 1 Ocak 2021’den Temmuz ayına kadar doğalgaza her ay yüzde 1 zam yapıldı. Temmuz ayında ise zam oranı yüzde 12 oldu. Eylül ve Ekim aylarında her ne kadar yerleşim kullanıcıları için zam yapılmamış olsa da sanayi ve elektrik üreten santraller için yüzde 15 oranında iki kere zam yapıldı. Ancak bu son iki zamda dolaylı olarak yeniden vatandaşın cebini etkileyecek zamlardır. Elektrikte de vaziyet eştir. TÜİK bilgilerine göre, 2020 senesinin sonunda 1 kilovatsaat başına 73,5 kuruş olan ev elektrik maliyeti 2021 senesinin içinde bulunduğumuz ayında 91,56 kuruş olmuştur. Yalnızca on aylık çoğalış yüzde 25 oranındadır.  Özellikle dar kazançlı için elektrik ve doğalgaz zammı demek hayatının her alanını etkileyecek başkaca zamlar da demektir ve bu kışın çok sert geçeceğine işaret etmektedir.”

“BİRİLERİNİN PORSİYONU GELİŞTİKÇE, İNSANIMIZIN PORSİYONU KÜÇÜLÜYOR”

Cumhuriyet tarihinde bir ilkin asıllaştığını ve birey başına kazancın ilk kere 7 sene arka arkaya düştüğünü hatırlatan Karamollaoğlu, “Başka Bir Deyişle; 2013-2020 seneleri arasında birey başı kazancın 3’te 1’i yok oldu. Buna karşın; en zengin yüzde 20’nin ulusal kazançtan aldığı pay yüzde 46,3’deri yüzde 47,5’e yükselirken, en fukara yüzde 20’nin ulusal kazançtan aldığı pay yüzde 6,2’den yüzde 5,9’a düşmüştür. Aralıksız derinleşen muhtaçlaşmaya, eksilen birey başına kazanca, us almadık zamlara karşın birilerinin porsiyonları ise gelişmeye devam etmektedir. Unutmamak gerekir ki; haksız bir biçimde ve obezce birilerinin porsiyonları geliştikçe; dar kazançlının, minimum fiyatlının, çiftçinin, işçinin, emekçinin porsiyonlarının küçülmesi de kaçınılmazdır.” dedi.

“İKTİDAR DUYMA KAYBI YAŞIYOR”

Karamollaoğlu, minimum fiyatlı vatandaşın yaşam çabası verdiğini belirterek Türk lirasındaki değer kaybına dikkat çekti.

Karamollaoğlu, “Deyimi caizse iğneden ipliğe her şeye her yeni gün yeni bir zammın geldiği ülkemizde, insanımız  3000 liraya hem kira ödemeye hem faturalarını ödemeye hem mutfak gereksinimlerini karşılamaya hem de çocuğunu okutmaya çalışıyor. Minimum fiyatlı sanki “Squid Game” oyunundaymış gibi yaşam çabası veriyor.Her geçen gün alım eforu düşüyor. Markete pazara gitmek daha çok güçleşiyor. Bugün aldığı bir mahsulü bir hafta sonra aynı maliyete alamıyor. Türk lirası yalnızca dolara karşı değer kaybetmiyor, Türk lirası, 2021’de büyümekte olan tüm ülke kurları karşısında değer kaybetti. Ekonomik kriz ve iflaslarla isminden laf ettiren Arjantin’in Pesosu bile TL karşısında değer kazanıyor.  Türk Lirası 2021 senesinde Rus Rublesi’ne karşı yüzde 24, 58, Bulgar Levasına karşı yüzde 13,89, Şili Pesosuna karşı yüzde 3,9, Arjantin Pesosuna karşı yüzde 2,3 değer kaybetti. Türk Lirası değer kaybettikçe konutumuzda yaktığımız elektrikten pazardan aldığımız meyve sebzeye, işe gitmek için verdiğimiz yol parasından yemek pişirmek için yaktığımız doğalgaza kadar her şeye zam geliyor! İktidar ise tüm bu büyümeler karşısında insanımızın her geçen gün daha da yükselen feryatları karşısında bir ‘duyma kaybı’ yaşıyor.” ifadelerini kullandı.

“O ÖDEV YETİŞMEZ”

Karamollaoğlu, laflarını şöyle noktaladı: “Biz Saadet Partisi olarak,  iktidara gidişatın bildikleri gibi, sandıkları gibi ve inandıkları gibi olmadığını anlatmaya çalışıyoruz. Çarşı-pazardaki vaziyet bildiğiniz gibi değil. KYK yurtlarında sandığınız gibi her şey güllük gülistanlık değil; gençlerimiz bu defa da yemek ve internet problemi yaşıyor.İnandığınız gibi değil; Avrupa ve Amerika Birleşik Devletleri bize çekememiyor; keşke öyle olsaydı ama değil. 19 senelik bir iktidar, şimdi tercihe 2 kala 3600 ek gösterge, EYT ve değişik bir çok problemi çözeceğini söylüyor.Tıpkı, ödevini son güne vazgeçen bir talebe telaşıyla hareket ediyorlar ama ben şimdiden söyleyeyim; o ödev yetişmez. Saadet Partisi olarak biz, ulusumuz tarafından yetkilendirildiğimizde ödevlerimizi günü gününe yapacağımızın lafını veriyoruz.”