Bildiğiniz üzere İstanbul’da uzun zamandır büyük bir taksi krizi yaşanıyor. Her gün taksicilerin yerli alıcı almadığı mazeretiyle ceza aldığına dair yeni haberlere uyandığımız bu zamanlarda yaşanan kasvet, dünya medyasına da taşmaya başladı.
The Guardian gazetesinden Bethan McKernan, bu mevzu hakkında düşüncelerini en kapsamlı haliyle paylaşan adlardan biri oldu. Plaka mafyalığını krizin en büyük sebeplerinden biri olarak gösteren McKernan, İstanbul Megakent Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun bu mevzu hakkında ürettiği çözümlerin sendika tarafından kerelerce defa yalanlandığını ve hadisenin daha ciddi ebatlara erişeceğini dile getirdi.
İstanbul popülasyonunun çoğalmasına rağmen taksi rakamı sabit kalmaya devam ettiği için insanlar, en kolay lüzumlarından biri olan erişimi taksiler aracılığıyla giderememeye başladı. Daha fazla kazanç elde edebildikleri için yalnızca turistleri seçim eden taksiciler, yerli alıcıları almadıkları mazeretiyle ceza yemeye devam etse de bu cezalar onları caydırmaya yetmiyor ve İstanbul’daki insanlar mağdur olmaya devam ediyor.
Yalnızca bu sene içerisinde taksi sürücülerine dair 43 bin şikayet alındığını belirten McKernan, yazısında İstanbul Megakent Belediyesi Eriştirme Yöneti Başkanı Utku Cihan’ın “6.000 lisanslı taksi plakası ilave etmemiz gerektiğini gösteren raporları ilettik, ancak sendika bunu yalanlıyor” ifadelerine yer verdi.
McKernan’ın altını çizdiği ayrıntılardan birisi, taksicilerin korsan taksicilerle kanlı bıçaklı olduğu, hatta Uber’i ülkeden yollamak için ellerinden gelen her şeyi yaptıkları oldu. Ayrıca yerli alıcıların taksi bulsalar dahi çoğu zaman ırkçılık, laflı ve fiziksel taciz gibi vakalara maruz kaldıklarını dile getirdi.
İmamoğlu’nun gayretlerine karşın bir şey yapılmadığını ve insanların önümüzdeki başkanlık tercihlerinde onu potansiyel bir aday olarak gördüğünü vurgulayan McKernan, bu meselelerin kısa bir zamanda çözülmediğini, çözülse dahi özellikle taksi plakalarının sahiplerini tanımayan taksi sürücülerinin problem yaşamaya devam edeceğini dile getirdi.
İddiasını kuvvetlendirmek isteyen gazeteci, Beyoğlu’ndaki bir taksi durağında misyonlu Serdar Yılmaz’ın ifadelerine de yer verdi; “Bu otomobili beş yıldır kullanıyorum ve sahibiyle hiç tanışmadım. Yalnızca günlük kiramı merkezde ödüyorum. Bunlar bütün bir mafya. Sosyal teminatımız yok. Çok az kazanmaya istekliysen, herkes yapabilir. Adli hakimiyet yapmıyorlar. Hiç güzel bir iş değil.”
GÜNDEM
4 saat önceGÜNDEM
6 saat önceGÜNDEM
9 saat önceGÜNDEM
10 saat önceGÜNDEM
10 saat önceGÜNDEM
15 saat önceEKONOMİ
15 saat önceVeri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.