0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin küme toplantısını Akbelen Ormanı’ndaki ağaç kesitlerine karşı sürdürülwn direnişe ayırdı.

Hem Akbelen’den gelen direnişçilerin hem de onların akabinde kelam alan CHP başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun gayesinde Akbelen direnişçileri iin “Çevreci görünümlü marjinaller” tabirlerini kullanan Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Lideri Recep Tayyip Erdoğan vardı.

Erdoğan’a seslenen Kılıçdaroğlu, “Utanmadan, sıkılmadan ormanının, hayvanlarının, çiçeklerinin yanında duranı marjinal ilan ediyorsunuz. Beşerde biraz ahlak, fazilet, insanlık olur ya. Kendileri marjinal duruma düştü” dedi.

“MARJİNALLER BURADA”

Kılıçdaroğlu’ndan evvel Akbelenli Nejla İzci “Her yer Akbelen, her yer direniş” sloganları ile kürsüye çıktı. Bölgede yaşananları aktyaran ve “Biz 4 yıldır hukuk arıyoruz. Adaletin olmadığını hepimiz gördük” diyen İzci, şunları söyledi:

Akbelen Ormanı’na gelerek TOMA’ların önüne siper olmaya var mısınız hepiniz? Ben bunun kelamını almak için buradayım. Dün bir duyuru yapılmış, ‘Marjinal kümeler orayı savunuyor’ diye. Bu marjinal kümeler savunmaya devam edecek.

Marjinaller burada, görüyorsunuz. Başı yazmalı, elleri kınalı, nasırlı, ayakları naylon çorap, naylon pabuçtan öbür bir şey görmemiş, Çanakkale’de, Dumlupınar’da kanını dökmüş cetlerin çocuklarıyız biz.

Korkmuyoruz, susmuyoruz, itaat etmiyoruz. Direne direne kazanacağız. Bu uğurda her şeyimizi vereceğiz lakin toprağımızı vermeyeceğiz.”

“TOPRAK ELİNİZDEN ALINIYORSA VATAN ELİNİZDEN ALINIYORDUR”

İzci’nin akabinde kürsüye çıkan Kemal Kılıçdaroğlu ise şunları söyledi:

“Düşünün coğrafyamızın, hoş Türkiye’mizin bir kısmında yıllarını vermiş, büyüklerinin mezarlarının olduğu coğrafyada beşerler topraklarına sahip çıkmak istiyorlar. Siz toprağınıza sahip çıkıyorsanız, vatanınıza sahip çıkıyorsunuzdur zati.

Necla Hanım dedi ki, arıcılık yapıyorduk. Ormanın olmadığı yerde arı balı nereden toplayacak? Size besin veren hayvanlar nerede beslenecek. Sizler kendi doğanıza, toprağınıza sahip çıkıyorsunuz. Şayet toprak elinizden alınıyorsa bilin ki vatan elinizden alınıyordur.

Hep seçimi beklediler. Seçimden sonra gereğini yapalım dediler. Seçimi hile ile aldılar. Artık o devasa araçlarla o ağaçların nasıl yıkıldığını gördük. Ormana baktığınızda başka bir hayat görürsünüz, içinizde bir şeylerin kıpır kıpır olduğunu görürsünüz. Orman ağaç değildir aslında. Ormanın farklı bir hayatı vardır. Ağaç olsaydı tek başına haydi kes diyelim. Ormanın içinde farklı bir hayat var.

Siz orayı katlettiğinizde aslında hayatı tümüyle yok ediyorsunuz. Türkiye olarak Paris İklim Anlaşması’nı da imzalamışsınız. Kelam vermişsiniz. Parlamentodan geçmiş. Ancak buna karşın ‘ben yoluma devam ediyorum’ diyorlar.

“BEŞLİ ÇETELER SARAYDAN GÜÇ ALIYOR”

Beşli çeteler Saray’dan güç alarak, askeri de polisi de size karşı kullanıyorlar. Bakın Akbelen yalnızca bir Akbelen değil aslında. Akbelen aslında birebir vakitte bir Türkiye’dir. O hoş tabiatın yüzde 75-80’i maden arama ruhsatı olarak verilmiş. Ben boşuna mı beşli çeteler diyordum?

ERDOĞAN’A ‘MARJİNAL’ YANITI

Ormanların yanında duranı marjinal ilan ediyorsunuz. Beşerde biraz, fazilet, ahlak olur ya. Bir avuç bireye çalışıyorlar, marjinal olan onlar.

Kömür bacalarından çıkan dumanı koklamak mı daha hoş, yoksa ormanın hoş havasını teneffüs etmek mi daha hoş? Siz şayet kömür bacasından tüten dumanı solumak istiyorsanız, sizin bu ülkede yaşama hakkınız yok. Şayet bir ülkede siyasal iktidar kendisini beşli çeteye teslim etmişse, marjinalleşmiş demektir.

“GÖZLERİNİ DOLAR BÜRÜMÜŞ”

2013’te Hacettepe Üniversitesi’ne Akbelen için bir rapor hazırlatıyorlar. Raporda diyor ki, sakın yapmayın, Bodrum susuz kalır. Bunlar raporu da dinlemiyorlar. Gözlerini dolar bürümüş. Bu kadar kendi coğrafyasına ihanet eden bir hükümet hiç görmedim.

CUMHUR’A ‘AKBELEN’ DAVETİ: ‘HAYIR’ DERSENİZ

Buradan davet yapalım. AK Parti’nin vicdanlı vekillerine davet yapalım, MHP’nin Tekrar Refah Partisi’nin vicdanlı vekillerine davet yapalım. Siz de gidin görün. Köylüleri ben dinledim siz de dinleyin.

Şöyle yapacaklar, Genel Kurul’a gelmeyecekler. Bu koridorda kapının önünde bekleyecekler. Çoğunluk sağlanırsa, ‘hayır’ demek için koşa koşa gelecekler. ‘Hayır’ derseniz, iki elim yakanızda olur. Bu sıradan bir olay değil. Bu bir toprak problemi, vatan sorunu, su problemi, hava sorunu.