Bilgilerin ve ihtimallerin kısıtlılığı suratından tarih, üzerinde çalışması son derece güç bir mevzu. Sık sık daha önceki zamanlara ait kemikler bulunuyor olsa bile bunlar yeterli bilgiyi ne yazık ki sağlayamıyor; bu da bulunan bu fosil bulguların tahlil edilip Homo ve Graecopithecus arasında bulunan cinslerden birisine sınıflandırılmasını epey bir güçleştiriyor. 

Ancak bu, hominin atalarımızın arkasında vazgeçtiği tek izlerin kemikler olduğu anlamına gelmiyor. Bazı gidişatlarda üzerlerinde araştırma yapmaya el verecek derecede korunmuş ayak izleri de insanlığın tarihine ışık yakalayabiliyor; tıpkı bu haberimizde olduğu gibi. 

İzlerin, öğrenilen en daha önceki insan atasıyla bir iletişimi olabilir

2017’de bildirildiği üzere bir araştırma takımı; Yunanistan’ın Girit adasındaki Trachiolos Plajı’nda, antik bir hominin eşi mahlukat tarafından vazgeçildiği düşünülen ve 5.7 milyon sene evveline ait olması mümkün 50’den fazla ayak izi keşfetmişti. Bu hafta yayınlanan bir araştırma ise tahlil edilen bu hominin eşi izlerin potansiyel olarak 6.5 milyon yaşında olabileceğini iddia ediyor. Bu da, ayak izlerinin hakikatinde düşünülenden 350,000 sene daha daha önceki olabileceği anlamına geliyor. 

Fosil kayıtlarında 300,000 sene evveline ait hiçbir yerde Homo sapiens’e dair öğrenilen bir kayıt yok- hatta kardeş cinsimiz Homo neanderthalensis dahi yalnızca bundan 430,000 sene evvel ortaya çıktı. Başka Bir Deyişle burada mevzubahisi olan şey olağan bir büyük-büyük-büyük atalarımız. Bir kısmınızın ‘Lucy’ adıyla öğrenilen iyi korunmuş bir primat iskeleti sayesinde dinlemiş olabileceği Australopithecus afarensis’in bundan 3.9 milyon sene evvel yaşamış olduğunu düşündüğümüzde yavaş yavaş aradaki sene aralığını kapattığımızı söylemek pek de yanlış olmayacaktır. 

Hakikatinde bakacak olursanız bu ayak izi o kadar daha önceki ki; araştırmayı yapan takım, insanların öğrenilen en daha önceki atası olan diş misallerine sahip 7.2 milyon yaşındaki Graecopithecus freybergi ile izler arasında bir bağ olabileceğini düşünüyor. Mevzuya dair Tübingen Üniversitesi paleontologu Madelaine Böhme, “İzlerin üreticisi ile muhtemel insan evveli Graecopithecus freybergi arasındaki irtibatı göz arkasını edemeyiz. “ biçiminde konuştu.  

İzlerin orijinine dair kavgalar devam ediyor

Herkes bu izlerin antik bir hominine ait olduğu mevzusunda hemfikir değil. Mevzubahisi ayak izleri olduğunda, kesin bir yanıt elde etmek son derece güç olabilir. Buluntuların bir hayli münazaraya neden olduğunu belirten takım, ortaya atılan hiçbir karşı argümanın bu izlerin G. freybergi gibi erken bir insan atasına ait olabileceği olasılığını dışlamadığını iddia ediyor. 

Mevzubahisi milyonlarca senelik daha önceki insan ataları olduğunda, işlerin içinden çıkılması güç ve karmaşık bir hal almasından daha natürel bir şey yoktur. Görünüşe göre insanlık olarak hala daha soy ağacımızın ne kadar karmaşık olabileceğini keşfediyoruz.