Bilim Kurulu Üyesi Yiyit’ten korkutan açıklama: “Çok zor olacak”
60 okunma

Bilim Kurulu Üyesi Yiyit’ten korkutan açıklama: “Çok zor olacak”

ABONE OL
Ekim 15, 2021 07:14
Bilim Kurulu Üyesi Yiyit’ten korkutan açıklama: “Çok zor olacak”
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Heyeti Abonesi ve Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Sağlık Kurumu Başhekimi Prof. Dr. Nurettin Yiyit, salgına ait değerlendirmelerde bulundu. Yiyit, “Bu güz yalnızca koronayla yaşamayacağız birliktesi değişik üst solunum yolu enfeksiyonları da yaşamımızın bir aslı olacak. İkisi bir arada olacağı için bunu ayırt etmemiz çok güç olacak. Yeniden kapanmalar, sınırlamalar istemiyorsak azıcık daha direnmemiz gerekli” dedi.

Covid-19 pandemisiyle gayret temkinler ve aşılama çalışmalarıyla devam ederken olay rakamlarındaki yükseklik sürüyor. Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Heyeti Abonesi ve Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Sağlık Kurumu Başhekimi Prof. Dr. Nurettin Yiyit de salgındaki son gidişatı değerlendirdi. Yiyit, ihtiyatlara geçim ve aşının ehemmiyetine bir defa daha dikkat toplarken maske kullanımının en aza indiği ayların yaşandığını belirtti.

“30 binli sayıyı yaşıyoruz ama yoğun bakım, Covid servislerimiz dolu değil”

Pandemiyle çabada gelinen vaziyet ve olay rakamlarını değerlendiren Prof. Dr. Yiyit, “30 binli sayıları hep beraber görüyoruz, hadiselerin çok yüksek olduğu geçmiş dalgaların 30 binli sayılarını göz önünden geçirelim o tarihlerde neredeyse yoğun bakımlarımız dolma sinyallerini veriyordu. Bu dalgada 30 binli sayıyı yaşıyoruz ama yoğun bakım, Covid servislerimiz dolu değil. Aşının tesiriyle yürüyoruz şu an, hadisemiz çok ama bu hadiselerin büyük çoğunluğu uyuyan hastaya ya da yoğun bakım hastasına dönmüyor. Ama yoğun bakıma gelen hastalarımızın çoğunun çok makûs ilerlediğini ve neticelerinin çok makûs olduğunu biliyoruz. Vefat sayılarımız hala yüksek bunları daha alt düşürmenin yolu var; hali hazırda aşısını olmamış bu grubun bir an evvel aşılanması ve 2 doz Sinovac olup üzerine 3. doz süreyi geldiği halde olmamış yurttaşlarımızın da bir an evvel 3. dozunu olması gerekli. Zati bu işi halledebilirsek vefat sayılarımızın süratlice alta indiğini göreceğiz. Yeni olay oluşturmamanın yolu teması yasaklamak, güzün olay çoğalışı tesiri olacağını hepimiz öğreniyorduk. Mekteplerin açılmasıyla beraber daha genç yaş grubunda, alt grupta hadiselerin arttığını öğreniyoruz. Aşılanma hızımızı çoğaldırabilirsek bu seneyi bu biçimde ivmelenmiş bir biçimde süratli yürütürsek Covid’i mevsimsel bir hastalığa döndürebilecek görüntüye doğru gidiyoruz” ifadelerini kullandı.

“İlk kez son birkaç ayda maskenin en çok bakımsızlık edildiği ayları yaşadık”

Maske kullanımının eksilmesiyle üst solunum yolu enfeksiyonlarının da yine kendisini göstermeye başladığını belirten Prof. Dr. Yiyit, “Aksırmaların, öksürmelerin olmadığı bir 1,5 sene yaşadık. Sebebi de şu, maske nasıl bizi korona virüsten gözetiyorsa hakikatinde tam viral enfeksiyonlardan gözetiyor. Gribal enfeksiyonların olmadığı bir yarıyıl yaşadık. Ama ilk kez son birkaç ayda maskenin en çok bakımsızlık edildiği ayları yaşadık. Bu da şu demek; demek ki biz bu güz yalnızca koronayla yaşamayacağız birliktesi değişik üst solunum yolu enfeksiyonları da yaşamımızın bir aslı olacak. Gribal enfeksiyonlar ve gribin yaptığı salgının bu sene tekerrür olma olasılığı var. İkisi bir arada olacağı için bunu ayırt etmemiz çok güç olacak. Özellikle tehlikeli grubun bu kış için söylüyorum, grip aşılarını olmaları bence gerekecek. Korona için de ilaçlar çıkma yolunda ilerliyor. Önümüzdeki sene yaşamımıza girme olasılığı var. Yeniden kapanmalar, sınırlamalar, yaşamımıza verilmiş molalar istemiyorsak bizim şu an azıcık daha direnmemiz gerekli. Maske yaşamımızdan çıktıktan sonra da daha öncekisi gibi kış, güz ayları viral enfeksiyonların tekerrür yaşamımıza geri geleceğini unutmamak gerekli. Aşının tesirini bir her anlamda seziyoruz. 30 bin hadisemiz var ama 30 bin hadisenin sağlık kurumuna ve yoğun bakıma yansıması 30 binlik gibi değil, daha düşük” biçiminde konuştu.

“İnsanların bir haylisinin öyküsünün yoğun bakımında veya morgda bittiğini unutmayalım”

Korona virüse karşı maske, mesafe gibi temkinlerin uygulanmaması vaziyetinde sürecin negatif bir meyil göstereceğini dile getiren Yiyit, laflarını şöyle sürdürdü: “Yaşamımızda hiç korona yokmuşçasına her şeyi süratlice basmakalıplaştırırsak sivrilme periyotları, yükselme trendleri bunlar yaşamımızın bir aslı olabilir. Ya tesirli bir ilaç süratlice dünya üzerinde kullanıma geçer ya da süratlice cemiyeti aşılarız bunlardan biri olursa pandeminin sonu gelebilir. Ben umutlu bir yol yürüdüğümüzü düşünüyorum. Bu virüsü hakimiyetsiz tutan veya temas eden insanların bir haylisinin öyküsünün 112’nin götürdüğü yoğun bakımında veya morgunda bittiğini unutmayalım. Yoğun bakımlarda manzara ortada biz aşısızları ya da aşı takvimini bitirmişleri konuk ediyoruz”

“Bilim Heyeti surat surata eğitimden yana”

Artan olay rakamları ve surat surata eğitime ait değerlendirmelerde bulunan Yiyit, “Bilim Heyeti artık online eğitimin netlikle hiçbir biçimde uğramaması taraftarı yeni yaklaşımımız şu; eğitimi sekteye uğratmamak olay çıkan sınıfları karantinaya almak. Çalışmalar şunu gösteriyor, çoğunlukla mektebe virüs konuttan gidiyor. Yüzde 70’in üzerinde çocuklar kendi konutlarından virüsü mektebe getiriyor. O surattan eğitim bir daha hiç sekteye uğramasın çocuklarımızın sıraları çocuklardan yoksun kalmasın istiyorsak bunun birinci yolu konutlarda bulaşıcılığı yasaklamak. Benim ailelerden en büyük istirhamın çocukları mektebe gidiyorsa lütfen konuttaki herkes aşılarını yaptırsın. Çocuklarda olay arkasıydı, şu an Türkiye’de hadiselerin 3’te biri çocuk yaş grubunda çıkıyor. Ama neşelendirici olanı uyuyan hasta ve yoğun bakıma çok büyük yansıması olmadı. Bu dalgada çocuklar çok ağır geçirmiyor. Bu iyi bir şey, Allahın İzniyle hep böyle gider. Üniversite grubu bizim için ehemmiyetli orası daha erişkin yaş grubuna yakın ve onların arasında Covid’i az geçirenler çıkabiliyor. Özellikle üniversite gençliğinden aşı mevzusunda bize destek olmalarını istirham ediyorum. Bir daha sahne sanatları seyircisiz kalsın istemiyorsak, futbolseverler tribünler boş kalsın, mektepler çocuk sesinden yoksun kalsın istemiyorsak ve hiç kimse artık evine ekmek getirip getiremeyeceğim gibi bir sual işaretine yürümek istemiyorsa, iş yerlerimiz hep sarih kalsın istiyorsak bu işin yolu emin” derken Yiyit, yakın zamanda bir kısıtlamanın gelip gelmeyeceğine ait, “Şu an için beklemiyoruz böyle bir tasarı böyle bir öngörü yok. Yasaklar değil, geçimdir süreci tanımlayan biz ne kadar yasak getirirsek getireyim bir geçim yoksa o yasaklar yalnızca yazıldığı yerde kalır” dedi.



En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.